20 Ağustos, Estonyalılar için sıradan bir yaz günü değil. Bu tarih, bir halkın kaderini değiştirdiği, karanlıktan aydınlığa yürüdüğü ve özgürlüğüne yeniden kavuştuğu bir dönüm noktasıdır. Bugün, Estonya’nın Yeniden Bağımsızlık Günü – Taasiseseisvumispäev – olarak kutlanıyor.
Peki bu gün neden bu kadar önemli? Gelin birlikte, Estonya’nın bağımsızlık mücadelesini bir hikâye gibi okuyalım.

Bir Hayalin Başlangıcı
Estonya, 24 Şubat 1918’de bağımsızlığını ilk kez ilan ettiğinde, Baltık Denizi kıyısında küçük ama umut dolu bir ülkeydi. Ancak bu bağımsızlık uzun sürmedi. 1940’ta Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen Estonya, ardından Nazi Almanyası’nın saldırısına uğradı, sonra tekrar Sovyet egemenliğine girdi. Halk, onlarca yıl boyunca baskı, sürgün ve sansürle mücadele etti.
Bu dönem, Estonya’nın tarihinde adeta donmuş bir zaman dilimiydi. Ancak buzlar erimek üzereydi.
Şarkılarla Gelen Devrim
1980’lerin sonuna gelindiğinde Sovyetler Birliği çatırdamaya başlamıştı. Glasnost ve Perestroika politikaları, halklara daha fazla ifade özgürlüğü sundu. Estonya’da bu ortam, büyük bir kültürel ve politik uyanışa dönüştü.

Estonyalılar meydanlarda toplandı, halk şarkılarını söyledi, milli bayraklarını taşıdı. Nihayetinde, bu barışçıl ama etkili halk hareketi, tarihe “Şarkı Devrimi” (Laulev revolutsioon) olarak geçti.
Binlerce kişi, Tallinn’in şarkı festival alanında bir araya gelerek ulusal marşlarını söyledi. Bu, sadece bir müzik gösterisi değildi — bu, zincirlerini kırmak isteyen bir ulusun yüreğinden kopan sestir.
El Ele Tutunmuş Bir Halkın Sessiz Çığlığı: Baltık Zinciri (veya Baltık Yolu)
23 Ağustos 1989’da, Estonya, Letonya ve Litvanya halkları dünya tarihine geçecek bir eyleme imza attılar: Baltık Zinciri (Balti kett).

Yaklaşık 2 milyon insan, ellerini tutuşarak Estonya’nın başkenti Tallinn’den Litvanya’nın başkenti Vilnius’a kadar uzanan yaklaşık 675 kilometrelik bir insan zinciri oluşturdu. Kısacası, bu barışçıl gösteri, üç Baltık ülkesinin Sovyet işgaline karşı ortak duruşunu sembolize ediyordu.
Zincirin amacı yalnızca dikkat çekmek değil. Aynı zamanda uluslararası kamuoyuna açık bir mesaj vermekti: “Biz özgür olmak istiyoruz.”
Bu tarihi gün, Estonya’nın bağımsızlığa doğru attığı en büyük ve etkileyici adımlardan biri oldu. Bugün hâlâ, Baltık Zinciri, dünyanın en etkileyici sivil direniş hareketlerinden biri olarak anılmaktadır.
Tarihi Bir Oylama
Ve nihayet… Takvimler 20 Ağustos 1991’i gösterdiğinde, Estonya Yüksek Konseyi tarihi bir karar aldı. Moskova’da başarısız bir darbe girişiminin yaşandığı günün akşamında, Estonyalı liderler mecliste toplandılar. Saat 23:03’te Estonya’nın Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını yeniden ilan etti.

69 milletvekili oy kullandı. Hepsi “Evet” dedi.
Bu karar, Sovyet tanklarının hala şehir dışında beklediği bir ortamda alınmıştır. Cesur ve riskliydi. Ama Estonyalılar artık özgürlükten başka bir yol istemiyordu.
Dünya Estonya’yı Yeniden Tanıyor
İlk tanıyan ülke İzlanda oldu. Ardından diğer Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri Estonya’nın bağımsızlığını kabul etti. 6 Eylül 1991’de Sovyetler Birliği de bu gerçeği tanımak zorunda kaldı.

Estonya, kısa süre sonra Birleşmiş Milletler’e üye oldu. Estonya 2004 yılında önce Avrupa Birliği sonra da NATO’ya katılmıştır. Bugün, dijitalleşme alanında dünya lideri olan bu küçük ülke, teknoloji ve demokrasi açısından birçok ülkeye ilham vermeye devam ediyor.
Küçük Bir Ülkenin Büyük Duruşu
Her yıl 20 Ağustos’ta Estonyalılar sokaklara çıkarlar. Anma törenlerine katılır, milli marşlarını söyler ve geçmişin kahramanlarını yad ederler. Bu gün, sadece bir tarih değil; bir halkın özgürlüğe olan inancının simgesidir.
Estonya’nın yeniden bağımsızlık hikâyesi, sadece siyasi bir olay değil. Aynı zamanda bir karakter, bir inanç ve bir direniş hikayesidir.
Şarkılarla başlayan bir devrim, el ele tutuşarak sergilenen bir kararlılık ve cesur bir oylamayla taçlanan bir mücadele…
Bu yüzden 20 Ağustos, Estonyalılar için her zaman bir yeniden doğuş günü olacak.
Estonya’ya Açılan Kapınız: EstonyaEE
Estonya’nın yeniden bağımsızlık hikayesi, yalnızca geçmişin değil. Aynı zamanda geleceğin de bir yol haritasıdır. Bugün dijital devlet yapısı, girişimci dostu ortamı ve özgürlükçü değerleriyle Estonya, yaşamak ve iş kurmak isteyen birçok insan için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Eğer siz de bu vizyoner Baltık ülkesinde yaşam kurmak, şirket kurmak ya da göç sürecinizi güvenle planlamak istiyorsanız, EstonyaEE olarak yanınızdayız. Uzman kadromuzla Estonya’da e-Vatandaşlık, D tipi vize, oturum izni ve şirket kuruluşu gibi tüm süreçlerde danışmanlık hizmeti veriyoruz.